merhabalar efendim,
aslında çok ara koymayacaktım fakat bu aralar biraz karıştı her yer dolayısıyla önceliklerim arasında pek yer almadı burası diyebiliriz.
öncelikle yeni işim hayırlı olsun 🙂 bu süreç benim açımdan çok sancılı geçti çünkü şimdiki şirketimi çok seviyordum, insanları çok seviyordum ki hala da çok seviyorum fakat bir şekilde şirket ile benim aramdaki bağ koptu, güvensizlik geldi, kırıklık girdi araya.. bu noktada da ya ben gidecektim (karakterim gereği) ya da boynumu büküp çok zor zamanlar geçirecektim çünkü bu kırıklık içimi yiyecekti. Bağım olmayacaktı ve şirket nezdinde de mutsuz bir çalışan olacaktım (birçoğu gibi)
terfimin olmadığı bana açıklandığı günden bir sonraki gün, linkedin de ilan vardı ve başvurdum. ardından da orada olan arkadaşımı aradım dedim ki ben başvurdum ama iyi mi yaptım kötü mü yaptım bilmiyorum. yapabilir miyim bundan da emin değilim. o önce sakinleştirdi beni ve (bana göre) kendince bir ön mülakat yaptı, biraz dertleştik konuştuk falan ardından da bakalım ne olacak diye konuşmayı sonlandırdık. Bundan sonra HR aradı ve yaklaşık 10 günde teklifi aldım. mükemmel bir teklif aldım bu arada, title olarak da 2 üst pozisyona gidiyorum, direktör gibi bir şey.
sonra da yöneticime açıkladım, ne kadar çok sevdiğimi biliyorsunuzdur onu. söylerken çok zorlandım ve gözlerim dolmaya başladı, konuşamadım bir kaç dakika.. düşünsenize 40 yaşında adam işinden kendi isteğiyle ayrılıyor diye ağlamaya başlıyor. aslında bir şirket olarak inanılmaz kötü bir şey. neyse sonra tabi kendimi toparladım, neden böyle bir aksiyon aldığımı falan anlattım, gizem de çok üzüldü ama elinden gelen bir şey yoktu fakat bence o da şok oldu çünkü benden böyle bir hamle beklemiyor, aksine benim üstüme planlar yapıyordu. o da orada profesyonelliğini mükemmel şekilde korudu zaten hiç bir zaman gizem’in ne hissettiğini, ne düşündüğünü anlayamadım tam bir poker face.
sonra tabi prosedürel işler başladı, yavaş yavaş şirkettekiler duymaya başladı, gelen çok üzülüyordu. biraz insan sarrafıyız anlıyoruz gerçekten üzülüyorlardı, takımdakiler ağladı falan.. çok değişik bir duygu ya, böyle evinden zorla koparılmış gibi hissediyordum kendimi. ardından daha fazla insan duymaya başladı, daha fazla insan gelmeye başladı.. böyle garip bir sarmal içine girdim, masama gelen oturuyor ve ne kadar üzüldüğünü anlatıyordu.
tek sevinen IT tarafındaki aleyna diye bir kızdır muhtemelen çünkü kız bir şey bilmiyor ve onu çok fena eziyordum (hakediyordu)
neyse buradaki gelişmeler böyle, 14 mart roche’da son günüm, 17 mart ise pfizer’deki ilk günüm. 14’ünde bana veda yapacaklar çok sevdiğim patriça’da.
10 mart tarihinde de gizem ameliyat oluyor, ona da çok üzülüyorum. (metastaz yok) sadece koruma amaçlı ameliyat oluyor, ona da ziyarete gideceğim.
neyse durumlar böyle, prosedürleri yapıyorum bu ara, sağlık raporu vs vs.
ortaköy’e gelirseniz beklerim 🙂