Erkan oğur ve ismail hakkı demircioğlu’nu çok seviyorum sanırım, böyle bana hançeri sokup içerde çeviren başka türk nasıl derler.. hmm.. ozanı yok sanırım. Özellikle pencereden kar geliyor, derdim çoktur hangisine yanayım gibi mükemmel ötesi eserler.
Geçenlerde de rakı içmiştim ya, neden bu kadar içtiğimi sorguluyorum birkaç gündür, ne oldu vs diye ama bulamadım bir türlü ta ki internette bir şey okuyana kadar.
Bir ben varım, maske takmış, işte komik şeylere gülen, şirkette dışardan baktığında mükemmel mental sağlıkta olan bir de benim içimde ben var, bir taraf ne kadar mükemmele yakın iken diğer taraf da inanılmaz şekilde depresif ve mutsuz. Aslında bu çok kötü bir şey ya, genelde insanlar böyle uçlarda yaşamaz, ne bileyim skala yaparsak -10 ile +10 arasında olsun, ben ya +10’dayım ya da -10’dayım.. şöyle ne bileyim 1, 2, 5, -3 falan yok, ara bir değer yok. Halbuki ne kadar güzel olurdu böyle bir şey.
Bazen şey mi yapsam diyorum ne bileyim italyada kongre var, ben de gidiyorum diyip şöyle herşeyden 5 gün falan uzaklaşsam.. rahatlasam, tazelesem kendimi.. veya ne bileyim eskiden internette bir haber görmüştüm, arkadaşlarıyla beraberken sahte polis ekibi gelip nezarethaneye atıyor gibi yapıyormuş, adama da kimse ulaşamıyormuş, adamlar ne güzel şeyler bulmuşlar be.
Neyse yeğenim bende bir kaç gündür, ben hayatımda bu kadar güzel bir çocuk görmedim fakat bir o kadar da yaramaz. Bir gün boyunca ne uyudu, hep etrafı dağıttı, hep ağladı, yemek yemedi, herkese bütün günü zehir etti, ben toplantılarda aklım oradaydı işte ne bileyim, ağlayınca dayanamadım, uzaklara baktım falan.. çok zor bir şeymiş.
Her şeyiyle çok zor, her şey.