bize bi barbunya iki de rakı

Aşağı kaydır

abi bayadır yazamıyordum fakat bir çok değişiklik de oldu hayatımda o yüzden nereden başlasam bilemiyorum.

geçende rakı içtim fakat hayatımda böyle içmedim, hayatımda böyle blackout olmadım. milleti facetime dan aramışım, şarkı söylemişiz birlikte, meze bitmiş kurye gelmiş, kuryeyi ‘gel kardeşim, o kadar yoruldun, bir kadeh de sen iç’ demişim, masada birisi işte şey demiş ‘ya havle…’ ben de arapça bir şeyler demişim ama milletin ağzı açık kalmış, o kadar akıcı ve imam gibi arapça okudun ki, şok olduk. artık ne okudum falan hiç bilmiyorum. çok garip gerçekten.. hiç hatırlamıyorum, yani lock, stock and two smoking barrels gibi bir akşam geçirdim, her şey laglı, her şey fotoğraf gibi, şak bir sahne gözümde, şak başka bir yerdeyim, ortası yok. acaip bir tecrübeydi benim için, bunun gibi olmadım ama bunun bir kaç level altı, yıllar yıllar önce modada oturan bir arkadaşım davet etmişti, bahçe partisi falan var demişti, tuğhan ile atladık gittik. kadıköyde de o akşam elektrikler kesilmiş, lan içki alacağız her şey sıcak, neyse 70 lik vodka ve meyve suyu falan aldık ama ben 50 içmişimdir o da 20 içmiştir, gecenin sonunda sahnede pink floyd söylüyordum. ardından da yalpalaya yalpalaya eve zor atmıştım kendimi.

bu içki tecrübesinden hemen ertesi gün de Gizem’in sergisi var ona katılacağız ama ben sabah kalktım lan hala sarhoşum, kafa gidip geliyor, bir de o gece şey yapmışım bak onu unuttum söylemeyi, şimdi bizim roche’da flex diye bir sistem var her yıl açılıyor, bütün yan hakların toplam tutarı var sen istediğin gibi ayrıştırıyorsun, örneğin bu sene sağlık sigortam olmasın, o parayı migros çeki yapayım gibi bir sistem, aklımda da şey kalmış işte ‘bugün son gün’.. sen gecenin 3’ünde o kafayla kalk, bilgisayar aç, flexi aç, seçimlerini saçma saçma yap, kaydet ve gönder! bom patladım tabi, pazartesi günü İnsan ve Kültür’e ‘yanlış seçmişim ehi ehi’ diye açtırdım sistemi ahahaeh bir de tabi eyüp ile fenerin maçı vardı, onu da merak etmişim bak gece gece, kaç kaç bitti diye ona girip bakmışım, yetmemiş özeti açmış izlemişim. neyse araya baya cümle girdi ama sabah kalktım hala sarhoşum, kahve üstüne kahve içiyorum, bir de erkenden gidip Gizem’e yardım edeceğim neyse ki kimse bir şey anlamadan o günü de atlattık. Çok güzeldi Gizem’in sergisi, gurur duyuyorum onunla.

şu terfi olayı vardı, onun için assessment a girdim ama ortalama geçti, belki olmayabilir bilmiyorum. buna karşın da b, c ve d planlarını çiziyorum.

True detective’e başladık fakat yav Matthew nasıl bir adamsın sen be! Gün bir an önce bitsin de izlesem diye bekliyorum. Bir de buna ek olarak Path of Exile 2’ye başladım onun için de akşam olmasını bekliyorum. Sonum ne olacak bilmiyorum, keşke böyle evde kendimi klonlasam da birisi film izlese, diğeri dizi izlese, diğeri oyun oynasa falan sonra hepsi tek bir beyinde birleşse, ne güzel olur değil mi? bunun adı tecrübe aktarımı işte ahah, bak böyle bir senaryo güzel olabilir ha.

Bunun dışında en sonunda, aylar sonra araştırma ve fiyat analizinden sonra hoparlörlerimi aldım fakat sancılı oldu ya, bir haftasonu fenerbahçeye gittim, mağazada adamla oturdum konuştum falan, bir gün istinye park’a gittim pazarlık ettim falan.. çok leş bir süreçti ama sonu güzel bitti. daha elime ulaşmadı ama bir gün işten dönerken uğrayıp kendim alacağım, kargoya güvenemedim.

çarşamba günü annem, yeğenim ve nurhan gelecek, yeğenimi özlemişim ha, burnumda tütüyor piç. gelsin de ısırayım, kovalayayım.. bu haftasonu da meşakatli geçecek belli, cumartesi gizem ve cengizle plakçıları gezeceğiz, ‘küçükplakdükkanı’ na şöyle bir teklifte bulunacağım. ‘bakın bu benim numaram, ben burada çalışmak isterim ama haftasonu veya sen hasta falan olduğunda ara beni, eğer çok acil işim yoksa ben gelir dükkanı açarım, insanlarla ilgilenirim’ bakalım ne diyecek 🙂

yine baya yazdım fakat unuttuklarım da mutlaka vardır, neyse.. bir yerden başlamak gerek.

Tags:

Submit a comment

İçerikler için geri bildirim vermek isterseniz
This is default text for notification bar